Cumhuriyet Halk Partisi Pendik Belediye Başkan Aday Adayı Deniz Aydemir, geçtiğimiz Pazar günü ilçe binasında aday adaylığı açıklaması için partililerle buluştu.
Aydemir’in aday adaylığı açıklamasına ilgi oldukça yoğundu. Cumhuriyet Halk Partisi üyelerinin yanı sıra toplantıya mahalle muhtarları, sivil toplum örgütü temsilcileri, esnaflar, iş insanları ve bürokratlardan da katılım vardı. Salon tıklım tıklım dolarken Aydemir’i ayakta dinleyenler ve ilçe binasının dışında bekleyerek destek verenler de oldu. Çok sayıda basın mensubunun da takip ettiği programda coşkulu atmosfer dikkatlerden kaçmadı. Dikkat çeken diğer bir ayrıntı ise Devrimci 78’liler Kuşağının hazırladıkları pankartla Aydemir’e destek vermeleri oldu.
Programın açılış konuşmasını CHP İlçe Başkanı Niyazi Güneri yaptı. Güneri konuşmasında partililerin aday adaylarına göstermiş olduğu yoğun ilgiden mutlu olduğunu ifade ederek; “Bu coşkunun artarak devam edeceğine ve belediye başkanlık seçimini hep birlikte çalışarak kazanacağımıza inanıyorum. Daha önce de belirttiğim gibi bu noktada oldukça iddialıyız. Seçimi kaybetmemiz halinde ilçe başkanlığı görevini bırakırım” dedi.
Daha sonra kürsüye davet edilen Deniz Aydemir konuşmasında Devrimci bir babanın oğlu olduğuna vurgu yaparak; “Ben aklım kestiğinden beri sırtımda devrimci bir babanın ağırlığını taşıdım. Attığım her adımda onun verdiği mücadeleye, ödediği bedele layık olmaya çalıştım” sözlerine yer verdi.
Aydemir’in “Ben yüreğimde Hazreti Ali’nin cesaretini taşıyorum. Ben gözümün gördüğü hiçbir şeyden korkmam. Ben bir devrimciyim. Ben devrimciliği babamdan öğrendim, babamdan. Ben devrimciliği Mustafa Kemal Atatürk’ten öğrendim, Deniz Gezmiş’ten öğrendim.Ben otuz yıl sonra sosyal demokrat bir belediyecilik anlayışını yeniden hâkim kılmak, kadına, çocuğa, engelliye, doğaya, sokak hayvanlarına sahip çıkan, dezavantajlı grupları önceleyen, daha çok gelir etmeyi değil, gelirleri adil, eşit ve şeffaf bir şekilde harcayan bir belediyecilik anlayışı kurmak için adayım” sözleri de salondan büyük alkış aldı.
Konuşması sık sık alkışlarla karşılık bulan Aydemir; “Süreçle ilgili karar alma noktasına olan parti yetkililerinden beklentim, örgütün sesine kulak vermeleri, mutlaka ama mutlaka hem belediye başkan adayını, hem de meclis üyesi adaylarını tüm üyelerin katılımıyla yapılacak bir önseçim ya da eğilim yoklaması ile belirlemesidir. Pendik’te seçimi kazanmanın, İstanbul’da seçimi kazanmanın anahtarı örgütün elindedir. Ben yağmur duasına şemsiyeyle giden adamın umudunu taşıyorum. Birlikte çalışacağız, birlikte kazanacağız, birlikte yöneteceğiz. Ama mutlaka kazanacağız…” şeklindeki söylemleriyle; hem aday belirlenmesinde ön seçim yapılmasına yönelik düşüncesini hem de seçimi kazanacaklarına dair inancını vurguladı.
Deniz Aydemir’in aday adaylığı açıklaması; ailesi ve ardından kendisini destekleyenlerle fotoğraf çekimi ile son buldu.
Aydemir’in aday adaylığı açıklamasındaki tarihi konuşması şöyle: “Ben 1977 yılında Ardahan’ın Hanak İlçesinde, ilkokula bile gidememiş, hayatta aldığı tek eğitimi din alimi olan dayısından aldığı eğitim olan ve okuma yazmayı bile babamın cezaevinden gönderdiği mektupları okuyabilmek için okula giden komşu çocuklarından öğrenmiş bir anne ile, hayatını daha adil daha özgür bir dünya uğruna adamış devrimci bir öğretmen babanın oğlu olarak dünyaya geldim. 12 yaşına kadar Ardahan’da yaşadım.
1989 yılında İstanbul’a geldim. Ortaokulu Şeyhli İlköğretim okulunda, Liseyi Kurtköy Lisesinde okudum. 1998 yılında girdiğim Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesinden 2002 yılında mezun oldum. 2008 yılında meslek sınavlarımı geçerek Mali Müşavirlik Ruhsatımı aldım. 1989 yılında babamın kurmuş olduğu Mali Müşavirlik ofisinde 1996 yılından beri birbirinden kıymetli 10 mesai arkadaşımla birlikte faaliyet sürdürüyorum. Mesleğimle ilgili birçok uzmanlık eğitimi ve bu eğitimlere ait sertifikalar aldım. Büyüklerimin affına ve hoşgörüsüne sığınıyorum.
Dünyanın en güzel kadınıyla evliyim, aynı zaman da o benim en iyi arkadaşım. Ellerinizden öper iki de çocuğumuz var.Bu şehirde geçirdiğim 34 yıllık sürede kahve işletmeciliği de, balıkçılık da yaptım, Pendikspor altyapısında futbol da oynadım, sivil toplum kuruluşlarında görev de aldım, gazetelerde makaleler de yazdım, siyasetle de uğraştım. Çalışmaktan, helal kazanmaktan ve kazandığımı ailemle dostlarımla paylaşmaktan hep onur duydum.
Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Devrimci 78’lilerin kurmuş olduğu Yaşam Ağacı Derneği ve İstanbul Ardahan İl Derneği üyesiyim. 10 yıldan beri aktif olarak görev yaptığım Ardahan İl Derneği’nde birim başkanı olarak başlayan görevim 6 yıl başkan yardımcısı olarak devam etti. 2022 yılından bu yana da dernek başkanlığını yürütmekteyim. Başkanlığım döneminde yönetim kurulunda yer alan birbirinden değerli arkadaşlarımla birlikte, Ardahan’daki ihtiyaç sahibi çocuklara kıyafet yardımı, okul kütüphanelerine bilgisayar temini yaptık. Üniversite öğrencilerine burs sağladık. İstanbul’da bulunan özel eğitim kurumlarıyla birlikte kampanya yaparak 10 bin kitap topladık ve Ardahan’daki okullara gönderdik. Sanata, kültüre, eğitime dair birçok etkinlik gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye devam ediyoruz.1998 yılında Yeni Doğu Anadolu gazetesinde yazdığım ilk makaleden bu yana 10’a yakın gazete ve dergide siyaset ve ekonomi üzerine yüzlerce makalem yayınlandı. Hali hazırda, başyazarı olduğum Siyasal Birikim gazetesinde, Pendik gazetesinde ve Ardahan Haber gazetesinde köşe yazılarımı okuyucularla paylaşmaya devam ediyorum.
Kıymetli yol arkadaşlarım, dostlarım, partililerim.Henüz liseyi bitirmişken, rahmetli babam tabiri caizse elimden tutup getirmişti beni Cumhuriyet Halk Partisi’ne. 1996 yılıydı. O zaman üye olmuştum. 1999 yılında seçimle gençlik kolu başkanı oldum. Aynı yıl beş ilçe gençlik kolu başkanıyla birlikte kurduğumuz Genç-Yön Hareketi’nin sekretaryasında yer aldım. Uzun zamandır gençlikteki bölünme dolayısıyla oluşturulamayan il gençlik kollarını seçime götürdük ve aktif hale gelmesini sağladık. 2008 yılında ilçe eğitim sekreteri oldum. 2014 yılında belediye başkan adayımızın seçim kampanyasında 9 ay boyunca sahada çalıştım. 2 kez ilçe meclis üyeliği için, üç kez de milletvekilliği için partimden görev talebinde bulundum. Her seçimde partimin bir neferi olarak gece gündüz sokaklarda çalıştım. 2017 yılında yapılan Anayasa referandumu için partimiz öncülüğünde kurulan Partiler Üstü Hayır Platformu’na başkanlık ettim. Pendik’te paneller ve forumlar düzenledik, Anadolu’nun birçok şehrinde sokak sokak, hane hane gezerek hayır işlerini örgütledik.
Dostlarım, yol arkadaşlarım…Usuldendir diye sizlere kendimi anlatmaya çalıştım. Ama biliyorum ki bunlara hiç gerek yoktu. Çünkü bu salonun içinde ve dışında bulunan hatta ilçe binasının dışından bu konuşmayı dinleyen herkes beni biliyor. Benim geçmişte ne yaptığımı, ne yapmak istediğimi ve neler başarabileceğimi biliyor. Ben aklım kestiğinden beri sırtımda devrimci bir babanın ağırlığını taşıdım. Attığım her adımda onun verdiği mücadeleye, ödediği bedele layık olmaya çalıştım.
Ben geçen 46 yıllık onurlu, ilkeli bir ömrün birikimini, 30 yıllık aradan sonra Pendik Belediye Başkanlığını yeniden kazanabilmek için partimin emrine sunmaya geldim. Benim makamda mevkide gözüm yok, tek beklentim partimin iktidarı kazanması; çağdaş, müreffeh, yaşanabilir özgür bir Türkiye kurması. Ben otuz yıl sonra sosyal demokrat bir belediyecilik anlayışını yeniden hâkim kılmak, kadına, çocuğa, engelliye, doğaya, sokak hayvanlarına sahip çıkan, dezavantajlı grupları önceleyen, daha çok gelir etmeyi değil, gelirleri adil, eşit ve şeffaf bir şekilde harcayan bir belediyecilik anlayışı kurmak için adayım. Çalışanları asgari ücretle geçim mücadelesi verirken, belediyeye çöreklenen partililerin sebepsiz zenginleştiği bu kirli yönetim anlayışını ortadan kaldırmak için adayım. Bu süreçte görev talebinde bulunan belediye başkanı aday adaylarına, meclis üyesi aday aylarına başarılar diliyorum.
Süreçle ilgili karar alma noktasına olan parti yetkililerinden beklentim, örgütün sesine kulak vermeleri, mutlaka ama mutlaka hem belediye başkan adayını, hem de meclis üyesi adaylarını tüm üyelerin katılımıyla yapılacak bir önseçim ya da eğilim yoklaması ile belirlemesidir. Pendik’te seçimi kazanmanın, İstanbul’da seçimi kazanmanın anahtarı örgütün elindedir.
Yoldaşlarım, dostlarım, partililerim…Rakiplerimizin arkasında iktidarın gücü varmış, olsun. Medyayı kontrol ediyorlarmış, olsun. Halkın parasını kendi siyasi propagandaları için kullanacaklarmış, olsun. Arkalarında para babaları varmış, haramzade müteahhitler varmış, olsun. Bunların hiç birinin önemi yok. Beni ne iktidar partisinin gücü, ne baskı, ne zulüm yıldıramaz. Ben yüreğimde Hazreti Ali’nin cesaretini taşıyorum. Ben gözümün gördüğü hiç bir şeyden korkmam. Ben bir devrimciyim. Ben devrimciliği babamdan öğrendim, babamdan. Ben devrimciliği Mustafa Kemal Atatürk’ten öğrendim, Deniz Gezmiş’ten öğrendim.
Dostlarım, yoldaşlarım,Ben bir partizanım, hiçbir zorlukta yılmadım, geri adım atmadım, vazgeçmedim. Kendimde biriktirdiklerimi toplumun hizmetine sunmak için kavga etmeye, mücadele etmeye devam ettim.Ben, hayatımı hep iyilik ve doğruluk üzerine kurdum. Hakkım olmayan hiçbir şeye elimi uzatmadım, soframa haram lokma koymadım. Hep iyi olanı, ilkeli olanı, onurlu olanı tercih ettim.
Kıymetli partililerim,
Ben 34 yıllık Pendikliyim. 27 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi üyesiyim. Partimi de şehrimi de tanıyorum. Partim de şehrim de beni tanıyor. Bu şehrin her sokağını biliyorum. Taşlıbayır’da da ayak izimi görürsünüz, Göçbeyli’de de, Şahin Tepesi’nde de, Cambaz Bayırın’da da. Ben bu şehri yeniden kurmak için adayım. Hep birlikte sokaklara çıkacağız. Hane hane, dükkân dükkân gezeceğiz. Pazarbaşlarında, işlek caddelerde halka dokunacağız. Kendimizi anlatacağız. Ne yapmak istediğimizi anlatacağız. İnsanların umutlarını yeşertip öfkelerini örgütleyeceğiz. Ben yağmur duasına şemsiyeyle giden adamın umudunu taşıyorum.
Birlikte çalışacağız, birlikte kazanacağız, birlikte yöneteceğiz. Ama mutlaka kazanacağız…İşte ben bunun için partimden ve örgütümden talepleri dikkate alıp adaylık talebinde bulunuyorum. Bugün buraya katılan tüm dostlarıma, partililerime, akrabalarıma, komşularıma ve beni hiç bir zaman yalnız bırakmayan kıymetli aileme teşekkür ediyorum. Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.”