

Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin, ilçedeki başarıyı vurgulayarak, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan hükümetinde sessiz bir devrim gerçekleştirdiğini ve AK Parti iktidarının dış politikası, üretim, istihdam ve turizm gibi alanlarda büyük başarıların elde edildiğini ifade etti.
Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin AK Parti Pendik 7. Olağan İlçe Kongresi’nde ilçede yürüttükleri çalışmalara değinerek, Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başarısında devam ettiğini söyledi ve sessiz bir devrime imza atıldığını dile getirdi. Dış politika, üretim, istihdam, turizm ve başka sorunlarla ilgili her konuda AK Parti iktidarıyla hayal edilemeyen başarıların elde edildiğini aktaran Başkan Cin, Türkiye’nin merkez ülke düzeyinde bulunduğunu kaydetti.
Bakan Tunç ise, Kurtköy Spor Salonu’nda anlaşılan AK Parti Pendik 7. Olağan İlçe Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Pendik teşkilatının AK Parti’nin İstanbul’un en başarılı ilçelerinden biri olduğunu söyledi.
AK Parti’nin mühendislik siyasile bir masa çevresinde toplanılarak kurulmadığını söyledi.
Tunç, “2001 yılında AK Parti’mizi millet kurdu. 1990’lı yıllar boyunca parlamento sistemi neden olduğu sorunlardan usanan milletimiz, ekonomik krizlerden, siyasi krizlerden, PKK’dan, anarşiden, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasından usanan milletimiz, ‘Bu ülkede çözse çözse Recep Tayyip Erdoğan çözer demiş.’ ve adeta AK Parti’nin kuruluşunu zorlamıştır. 2001’de AK Parti bir millet hareketi olarak ayakta kalmıştır.”dedi.
Aralık’ta emniyet deneme darbe girişimi, Kobani olayları ile karşı karşıya kaldığı kaydedildi.
Vesayetçi sistem yaşanan bu süreçlerden başarılı çıkamama üzerine 15 Temmuz’a gidiş süreci başladına dikkati Tunç, “15 Temmuz’da oğlu darbeyi vurup Recep Tayyip Erdoğan’ın, AK Parti’nin, bu milletin kutlu yürüyüşünü durduracaklarına zannettiler. Ama Cumhurbaşkanımızın hükümdarlığında milletimizin şanlı direnişiyle karşı karşıya geldiler ve milletimiz 15 Temmuz gecesi büyük bir kahramanlık gösterdiler. kişilerin kahramanlığı sayesinde bugün bu kongreleri yapıyoruz. Milletimize şükran borçluyuz.” diye konuştu.Tunç, taleplerine duyarlı olduklarından milletin 22 yıl iktidarda kabul edilmediğini, iktidarları döneminde milletin hızla arttığını reforma imza attıklarını söyledi.
Bakan Tunç, Doğu Akdeniz’in küresel güçler tarafından işgal edilmeye kalkışılması üzerine, ülkelerinin Libya’ya gönderme tezkeresini Meclise getirdiklerini, muhalefetin buna karşı çıkacağını belirtti, şöyle konuştu: “Eğer biz O gün muhalefetin dediğini kabul edip Libya’ya asker göndermemiş olsaydı, Doğu Akdeniz’in işgal edilmesi doğru olacaktı.’Suriye’nin bölünüp parçalanması en çok bize zarar verir ve bir terör terörizminin önlenmesini istemiyoruz.’ dedik. O nedenle ‘Suriye’de olmamalıyız, güvenli bölge oluşturmamız lazım’ dedik. Askerimizi Suriye’ye göndermemiz gerekir, asker gönderme tezkeresi Meclise geldiğinde muhalefet ne dedi? Cumhuriyet Halk Partisi ne dedi? ‘Suriye’de ne iş var.’ demedi mi? Eğer, ‘Türkiye’nin Suriye’de ne işi var.’ diyen muhalefetin sözüne baksaydık, orada bir terör rejiminin oluşumuna engel olabilirdik? Olamazdık.”
Muhalefetin, “Suriyelilerin Türkiye’de ne işi var” diye propaganda yapan Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşte Sednaya hapishanesini görüyordu. Aylan’ın hayatında gördüğünden sonra yüreğini sızlamayana insan denilebilir mi? Suriyelilere Ensar olduk ve katliamdan onları kurtardık. Son durumda başarısız durumda olan Suriye’nin birlik beraberliği, orada bütünlük ve bir terör örgütünün saklanmasının engellenmesi bir yerde, Türkiye’nin dış politikası bugün takdir kazandı. İnsancıl, insani, hakkaniyete ve adalete dayalı dış politikayla yola devam ediyoruz. Hep doğrunun yanında olmaya devam ediyor, yanlışa hayır diyeceğiz. Maalesef bu ülkenin muhalefeti hep yanlışı tavsiye etti. Güzel işlere hep karşı geldi, hep karaladı, hakaret siyaseti yaptı. tekrar. İcraat, kalkınma, eser siyasetine rağmen der. O nedenle 22 harf bu yana Recep Tayyip Erdoğan’ı, AK Parti’yi, şimdi de Cumhur İttifakı’yla beraber iktidarda tutmuştur. İnşallah terörün her türlüsünden arındıracağız. Huzurlu bir geleceğimizi milletimize kavuşturacağız. Elimizdeki tüm araçları kullanarak, hukuk içinde bunu yapın. Terörle mücadeleden ödün vermeden, bu ülkenin birliğini ve beraberliğini daha da güçlendireceğiz. Türk’üyle, Kürt’üyle, Çerkez’iyle, Laz’ıyla hangi ırktan olursa olsun hep beraber biz Türk milletiyiz. Milletçe birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirerek, gerek içte gerek dışta daha güçlü bir Türkiye’yi, Türkiye Yüzyılı’nı inşa ediyor.”
Osman Nuri Kabaktepe de İstanbul’da bayrak değişimlerine gideceklerini anımsatarak, “8 Şubat’ta İstanbul’umuzda bayrak Abdullah Özdemir kardeşimize teslim oluyor. Yeni il başkanımız olarak onun komutasında hep birlikte yürüyeceğiz.”ilçe kongrelerini coşku içinde gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “Kırgınlıklarımız, küskünlüklerimiz olabilir ama davamız her şeyden büyüktür. Bizler sorunlarımızı konuşacağız ve onların yok edilmesi adına samimiyetle mücadele ediyoruz. Samimiyetle birlikte sarılacağız ve kulaklarımızın hukukiu baş üzerinde tutacağız.” diye konuştu.
Abdullah Özdemir, yürütecekleri çalışmalarla 2029’da İstanbul’un anahtarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hep birlikte vereceklerini söyledi.