AK Parti İstanbul 1. Bölge Milletvekili Aday Adayı Bülent Aydın, siyasi gündemle ilgili yaptığı
değerlendirmede; Millet İttifakı içinde yer alan Atatürkçü, ulusalcı, milliyetçi, muhafazakar
kanada çarpıcı bir göndermede bulundu.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu’nun “Bu vebale ortak olmayın” sözünü
değerlendiren Aydın şu sözlere yer verdi: “Önümüzdeki seçimler sadece Cumhurbaşkanının
ve milletvekillerinin belirleneceği bir seçim olmayacak. Bu seçimlerde Türkiye
Cumhuriyeti’nin yeni yüzyıldaki yürüyüşü de şekillenecek.
Türkiye’yi bölmek, parçalamak, zayıf düşürmek, kolay lokma haline getirmek isteyen güçler;
bunu içerideki iş birlikçileri aracılığı ile gerçekleştirmek istiyorlar. Bunun için de öncelikli
olarak HDP kozunu öne sürüyorlar.
PKK dilini kullanan HDP yönetimi içinde yer alan figürler ‘Türkiye’nin eyaletlere bölünmesini,
Doğu ve Güneydoğu’daki illerimize özerklik verilerek ayrıştırılmasını’ her zamankinden daha
net bir şekilde ifade ediyorlar.
501 formülü ile kendini HDP’ye mahkum gören Kılıçdaroğlu da, yapılan ikili görüşmelerde
bu isteğe yeşil ışık yakmış görünüyor.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Aliağıroğlu’nun “Bu vebale ortak olmayın” sözü ile
işaret ettiği vebal işte budur!
Millet İttifakı’nda yer alan gerek CHP gerek İYİ Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek
Partisi ve Demokrat Partisinin; Atatürkçü, ulusalcı, milliyetçi, muhafazakar seçmenlerinin bu
çığlığa kulak vereceklerine inanıyorum
Millet İttifakı’nı oluşturan 7’li masada, ana muhalefet partisi CHP ve Cumhurbaşkanı Adayı
Kemal Kılıçdaroğlu öncü unsur olarak görülse de, bu böyle deği
Bu ittifakta ‘belirleyici’ unsur gerçekte HDP’dir. ‘Biz yoksak, siz de yoksunuz. Bize
mecbursunuz’ mantığı ile mevcut şartlarda ‘pazarlık’ gücünü kullanan ve her istediğini
dayatan HDP bu masanın kaderini belirleyici, yol gösterici konumdadır. Masada ipler
tamamen HDP’nin elindedir.
Bu açıdan bakıldığında da; Millet İttifakı’na verilecek her oy, aslında HDP’ye oy vermek
anlamını taşıyacaktır.
Türkiye Cumhuriyeti Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi ve diğer tüm unsurları ile bölünmez bir
bütün, tarihi kökenleri sağlam büyük bir ailedir.
İnanıyorum ki; ‘Devletimizin dilimler haline bölünerek zayıflatılması planı’ milletimizin sağ
duyusu sayesinde geri tepecektir.
CHP KENDİNİ SORGULAMALI
‘Tek adam’ yönetimine karşı çıktıklarını her fırsatta dillendiren ve bunu her türlü suistimal
eden CHP yönetimi dönüp kendi tarihine ve şu anki pratiklerine bakmalıdır.
Yıllardır girdiği tüm seçimlerde kaybetmiş olmasına, yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında
da; alabileceği oyun, yine kendi partisi içindeki Mansur Yavaş’tan ve Ekrem İmamoğlu’ndan
çok daha az çıkmasına; bu noktada Millet İttifakı içindeki unsurlardan da tepki gelmesine
rağmen, Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olarak dayatılmıştır.
CHP’deki tek adam bu anlamda Kılıçdaroğlu’dur!
CHP’nin özellikle son dönemde Atatürkçü ve ulusalcı çizgiden de saptığı, bu unsurları
içinden dışladığı ve giderek farklı bir yapıya dönüştüğü de bir gerçektir.
CHP camiasının bu gidişatı da sorgulaması ve partiyi tekrar kuruluş ayarlarına getirmesi
ülkemiz için de hayırlı olacaktır.