Erzurum’un neyi meşhur? Ne yenir? Erzurum’da gezilecek yerler « Gerçek Bakış Gazetesi

SON DAKİKA

Belediye Başkanı Ahmet Cin Seçim Çalışmalarına Devam Ediyor

GENEL, GÜNDEM, PENDİK, SİYASET, YEREL HABERLER

MARMAS’dan Adından Söz Ettiren İftar Organizasyonu

GENEL, GÜNDEM, PENDİK, YEREL HABERLER

YENİDEN REFAH PENDİK İFTARDA BULUŞTU…

GENEL, GÜNDEM, PENDİK, SİYASET, YEREL HABERLER

Erzurum’un neyi meşhur? Ne yenir? Erzurum’da gezilecek yerler

Bu haber 04 Eylül 2022 - 6:45 'de eklendi ve 187 views kez görüntülendi.

Bir ucu Karadeniz bir ucu Doğu Anadolu Bölgesi’ne bakan Erzurum’a gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerler nelerdir? Hangi yöresel yemeği yemelisiniz?

Detaylar haberimizde;

Erzurum tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Bu güzel şehir genellikle  ülkemizde kış turizmi ile öne çıksa da; bünyesinde çok sayıda tarihi eser ve doğal güzellik barındırıyor.

Tabyalar, camiler, medreseler, kayak merkezi…

AZİZİYE TABYALARI: ERZURUM HALKI ASKERLERİN YARDIMINA KOŞTU

Aziziye Tabyaları; Erzurum da Sultan Abdülaziz’in son yıllarında yapılan üç tabyadır. Kentin Kars Kapısı denilen kesiminin kuzeydoğusundaki Topdağı Yaylası üzerindedir. Tabyalar, halk arasında 93 Harbi adıyla bilinen 1877-1878 Türk-Rus Savaşı’nda hizmet gördü. Komutanı Kaymakam (Yarbay) Bahri Bey’di.

Deveboynu’nda düşmana yenilen Osmanlı Kuvvetleri geri çekilince Rus Ordusu, Erzurum’u kuşatma hazırlıklarına başladı. Rus başkomutanı kentin çarpışmasız teslim edilmesini önerdi. 27 Ekim 1877 gecesi başkomutanlarının önerisi kabul edilmeyince Ruslar Topdağı üzerinden Aziziye Tabyaları’na doğru yoğun topçu atışıyla saldırıya geçti. Saldırı sonucu tabyaların ikisi Rusların eline geçti.

Son tabyada düşmek üzereyken durumu öğrenen Erzurum halkı, kendi olanaklarıyla tabyayı savunan Osmanlı askerlerinin yardımına koştu. Nene Hatun da bu halk hareketinin önde gelenleri arasındaydı. Göğüs göğüse kanlı çarpışmalardan sonra Rus Ordusu bozularak tabyalardan geri çekildi ve Erzurum işgalden kurtuldu. 1952’de bu zaferin anısına tabyaların içine “Aziziye Tabyası Anıtı” dikildi. Temsili dört mezar üzerine “Asker, Gençler, Kızlar, İhtiyarlar” diye yazılarak, Aziziye savunmasının önemi ve Erzurum halkının kahramanlığı anıtlaştırıldı.

Tabya Nedir?

Stratejik önem arz eden bir bölgenin, yerin, yolun veya şehrin güvenliğini ve savunmasını sağlamak üzere genellikle bölgenin hakim bir tepesine veya dağ yamacına yapılmış askeri tesislerdir.

Amacı; düşmanı, ileri savunma hattı oluşturarak engellemektir. Şehirlerin ileri karakolu vazifesindedir.

CESARET VE KAHRAMANLIK TİMSALİ: NENE HATUN

Bebeğini beşikte bırakıp cepheye koştu

Mezarı Erzurum’da kahramanca mücadele ettiği Aziziye Tabyaları’nda bulunuyor.

Kahraman Türk kadını Nene Hatun, Osmanlı tarihinin ’93 Harbi’ olarak adlandırılan en önemli savaşlarından 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşına 22 yaşında gencecik bir kadın olmasına rağmen “Bu bebeği bana Allah verdi, ona Allah bakar” diyerek bebeğini beşikte bırakıp Erzurum halkıyla cepheye koştu.

DUVARDAKİ KAN İZLERİNİN HİKAYESİ

Erzurum’da 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’ndaki çarpışmalara sahne olan Aziziye Tabyası’ndaki kan izlerinin nereden geldiği, çoğu kişi tarafından bilinmiyor. Erzurum Büyükşehir Belediyesi Şehir Tanıtım Uzmanı Canan Şimşek, kan izlerinin o dönem Ermeniler tarafından pusuya düşürülen Türk askerine ait olduğunu belirtti.

Şimşek, Aziziye Tabyası’nın hikayesini şöyle anlattı, “Şu anda Aziziye Tabyası’ndasınız. Aziziye Tabyası’nda kan izleri var. Bunu şöyle anlatırlar, Ermeniler çok iyi Türkçe konuşurlar. Bizim askerler mevzideyken geliyorlar ve yardım istiyorlar, işte Ruslar şöyle yaptı böyle yaptı diyerek.

Bizim askerlerimiz de bu kişilerin Türkçesi güzel olduğu için düşman olduklarını düşünemiyor ve mevziden çıkıyorlar. Askerler mevziden çıkar çıkmaz da düşmanlar ateş etmeye başlıyorlar. Burada çok fazla şehit veriyoruz. Şu büyük pencerenin altında kızarıklık görüyorsunuz, aynı zamanda duvarın çeşitli yerlerinde yine askerlerin kan izleri var.”

ÇİFTE MİNARELİ MEDRESE

Çifte Minareli Medrese Erzurum’un sembolü haline gelen bir Selçuklu eseridir. Genelde 13’üncü yüzyılın sonlarında yaptırıldığı kabul edilmektedir. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı Hanedanları’ndan Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olabileceği düşüncesi ile adına Hatuniye Medresesi de denilmektedir.

Çifte Minareli Medrese’nin özellikle taç kapısında bulunan bezemeler, Selçuklu taş süslemesindeki derinliğin ve estetik anlayışın muhteşem örneklerini oluşturmaktadır. Bezemelerde ağırlıklı olarak bitkisel ögeler kullanılmıştır. En çok palmet ve rumi motifleri kullanılırken, her ikisinin de birbiri ile uyumu dikkat çekmektedir.

Taç kapının batı tarafına Orta Asya Türkleri’nin simgesi olan çift başlı kartal, ağzı açık iki yılan ve dilimli yapraktan oluşan hayat ağacı işlenmiştir.

ERZURUM ULU CAMİ

Erzurum Ulu Cami; Saltuklu Emiri Nasreddin Aslan Mehmet tarafından 1179 yılında yaptırılmıştır. Saltuklular’ın “Atabey” isminden dolayı buraya “Atabey Camisi” de denmektedir.

Sultan 4. Murat zamanında yiyecek deposu olarak kullanılan cami, değişik tarihlerde beş kez onarılmıştır. Erzurum Valisi Hüseyin Paşa 1639’da, Ali Efendi, 1826’da camiyi onarmış, bunu 1858 ve 1860 yılında yapılan onarımlar izlemiştir. Cami, son olarak, 1957- 1964 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmıştır.

ERZURUM KALESİ

Erzurum Kalesi’nin geçmişi yaklaşık 2 bin 500 yıl öncesine, bölgeye hakim olan hâkim olan Urartular’a kadar uzanmaktadır. Bugün varlığını koruyan iç kalenin ilk halini ise 415 yılında Bizans İmparatoru Theodosius inşa ettirmiştir.

MİLLİ MÜCADELE’NİN KİLİT NOKTASI

Erzurum Kongre Binası

Kurtuluş mücadelemizde önemli role sahip Erzurum Kongresi’nin, 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında yapıldığı binadır. “Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür parçalanamaz” ifadesi ilk kez burada kullanılmış ve vatanın bir bütün olarak savunulacağı kararı alınmıştır. Günümüzde kongre binası Atatürk Resim Heykel Müzesi olarak hizmet vermektedir.

BEMBEYAZ BİR İNCİ: PALANDÖKEN KAYAK MERKEZİ

Doğal Çevre Özellikleri Kış turizmi hareketleri bakımından Türkiye’nin birinci derecede önemli kayak alanlarına sahip olan Palandöken Dağları Erzurum’un bembeyaz bir incisi.

Kar kalitesinin donmayan özellikte olması, Palandöken kış turizmi merkezini Türkiye’deki diğer mevcut kış turizmi merkezlerinden avantajlı duruma sokmaktadır. Kristal kar özelliği yanında, yılın genelindeki görülen güneşli gün sayısının fazlalığı da Erzurum’da kayak ve kış spor turizmi avantajları arasındadır. Aynı zamanda kayak merkezlerinin havalimanına yaklaşık 20 dakika mesafede oluşu, Erzurum’da kış turizmini cazip kılan en önemli etmenlerden biridir.

ALIŞVERİŞ: OLTU TAŞI

Erzurum’a geldiğinizde hediyelik eşya alışverişi yapmak istiyorsanız; Vakıf İş Hanı’nda oltu taşından yapılmış takılar alabilirsiniz.

Oltu taşı hakkında bilgi:

Oltu taşı, Türkiye’de Erzurum’un Oltu ilçesinin kuzeydoğu kesiminden çıkarılmakta olan yarı değerli bir taştır. Dünyada ise özellikle Fransa ve Kuzey Amerika’da bulunmaktadır. Kolay işlenebilme özelliğinden dolayı takı ve ziynet eşyası yapımında kullanılır.

Oltu taşı genellikle siyah renktedir. Bir karbon bileşenidir. Bir ağaç türünün gövdesinin fosilleşmiş halidir. Çoğunlukla siyah renkli olanı tercih edilir. Genelde kadın takıları ve tespih üretiminde önemli bir yere sahiptir. Yüzyıllardan beri yörede genellikle tek kişilik ve babadan oğula geçen ev-atölyelerde el ve küçük çaplı aletler marifetiyle ürünler üretilmektedir. Türkiye’de 3213 sayılı Maden Kanunu’nda oltu taşının kıymetli taşlar arasında olduğunun tescili dahi yapılmıştır.

ERZURUM’DA NE YENİR?

Erzurum hamur işlerinin, dağlarında yetişen çiriş ve çaşır gibi otların, tatlıların, etlerin bulunduğu çok çeşitli ve zengin mutfağa sahip bir şehir olduğundan olsa gerek, Erzurum’a giden biri hiç aç kalacakmış gibi görünmüyor!

Cağ Kebabı

Erzurum denilince akla gelen ilk yemeklerden birisi kesinlikle Cağ Kebabı! Oğlak veya kuzu eti ile yapılan bir yemek olan Cağ Kebabını hazırlamak yemek kadar kolay değil. Özel bir karışımda bir gün bekletildikten sonra pişirilen bu yemeği kesinlikle ‘Dadaş Meşhur Tortum Cağ Kebabı’ restoranında yemenizi tavsiye ederiz.

Aşotu Çorbası

Yerken hem içinizi ısıtacak hem doyuracak nitelikte bir çorba olan Aşotu Çorbası, Erzurum’dayken yenilmesi gereken yemekler arasında. Yoğurt, buğday, soğan ve isteğe göre kıyma ile hazırlanan bu çorbaya bayılacaksınız!

Kadayıf Dolması

Erzurum’da Kadayıf Dolması bir yana diğer tatlılar bir yana! Yiyen birçok kişinin oldukça sevdiği bir tatlı olan Kadayıf Dolmasını, Erzurum’a gidip de yemeden kesinlikle dönmeyin deriz çünkü o lezzeti bir daha başka yerde bulamayabilirsiniz!

Erzurum ketesi

Erzurum’un başka bir simgesel yemeği de kesinlikle ketesidir. Şehrin birçok noktasında bulabileceğiniz bu hamur işi kesinlikle damağınızdan uzun süre ayrılmayacak bir lezzete sahip!

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Yorum Yok
YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.